Su üzerinde koşan kertenkele gibi bacaklarını bir sağa bir sola açarak merdivenleri bir gayretle çıktı. Elinde en sevdiği yarım ekmek tomtesi vardı. İkiye bölünmüş tomtesi gelişi güzel ekmeğin içine koymuştu. Henüz ekmek içinin alınmasını keşfetmemişti. Doya doya ısırmak hoşuna gidiyordu. Ağzında çiğnedikçe oluşan tomtes suyu ile ekmek içinin ekşi hamurumsu tadını seviyordu. Üzerinde pokemon kahramanlarının olduğu sarı bir tişört, altında bir cebi yırtık kahverengi şortu, ayaklarında gezer marka gelecek yılda giyilir diye bir numara büyük alınmış terlik vardı. Ergül plastik toplara kavis vermekten terliğin ömrünü çoktan yemişti. Sağ terlik sol terliğe göre daha çok yıpranmıştı. Küçük parmağın bulunduğu yer okadar yıpranmıştı ki doğduğundan beri bir ismi olmayan yanındaki parmağa şuursuzca yapışmıştı. Neredeyse beşincilikten dördüncülüğe terfi edecekti. Her an terliğin yırtılıp bulunduğu güvenli yerden fırlayarak kaldırıma feci şekilde çarptıktan sonra can verip, bir kediye yemek olmasından çok korkuyordu. Terliğin sol topuk içine bakan kısmı aşınmaktan delikli isveç peynirine dönmüştü.Topuğa biriken kirlerle bir resim kağıdına karakalem çalışması yapılabilirdi.
Kapının önüne gelen Ergül nefesini sanki İsrafil’in düdüğünü çalmaya yetecekmiş gibi ciğerlerine topaldı ve…
Ergül: İİİSssssssgggaaannnbbbiilllaaabbbiiiii!!!!!
Bir yandan da ayak parmaklarını içeri doğru büzüştürüp terliğinin önü ile kapıyı tekmeliyordu.
Ergül: İsganbilabbbiiiii!!!! İİİİsssssganbilaaabbbiiiii!!!
İçerden cevap veren olmadı.
Ergül: Sanırım evde yok. Hay anunagoin!! Neyse sonra gelirim.
Tomtesli ekmeğinden bir ısırık aldı. Ekmeğin kenarından kafasını dışarı uzatmış olan tomtes neler olup bittiğini izlerken birden Ergül’ün kendisini ısırdığını gördü. Sanki bir Pitpull’un 350 kg’lik çene kuvvetini hisseden tomtes, gözlerinin önünde hayatının filmini büyük bir heyecanla izledikten sonra oracıkta can verdi. Tomtes suyunun ve bir kaç sarı çekirdeğin kapının koluna fışkırması olayın ne kadar dehşet verici olduğunu gösteriyordu. İsganbilabi olay yerini daha sonra görecekti.
…
-İskender AKÇAY-
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder